Bor ve Beslenme

-

İşte geldik en can alıcı konuya: Bor ve beslenme. Evet yediğiniz yemeğe göre zihniniz ve bedeniniz form alır. Alman filozof Ludwig Feuerbach 1850’de “İnsan, yediği şeydir” demiştir. “Ne Yersen O’sun,” sözünden hareketle yediğimiz besinlerde borun eski ve yeni besin tablolarını incelememiz ve takip etmemiz gerekli diye düşünüyorum. Yıllar içinde toprağın doğallıktan uzaklaşması ve kimyasal yapısının bozulması ile besinlerin genetik yapısının değişmesi sonucu vücuda alımı gittikçe azalmış olan bir “mikro besin” elementtir. Vücuda yeterli miktarda alınamayan mineral, magnezyum, kalsiyum, D vitamini (aslında hormondur) ve B12 vitamini eksikliği herkesin genel anlamda yaşadığı bir sorun haline gelmiştir. Bunların vücuda alımını sağlayacak beslenme şekli olmadığı için eksikliğinden kaynaklanan birçok hastalıklar meydana gelmektedir. Yediğimiz sebze ve meyvelerden alınabilen veya takviye olarak dışarıdan su ile alınabilen bor, vücutta çok önemli görevlere sahiptir Sevgili Okuyucum.

Bor’un takviye gıda olarak dünyada birçok yerde, özellikle ABD ve Almanya başta olmak üzere bir çok ülkede kullanılmaktadır. ‘‘Bortezomib’’ adlı bor içeren ve Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (Food and Drug Administration, FDA) tarafından onaylı bir kanser ilacı ise yine yıllardır kullanılmaktadır. Bununla birlikte son yıllarda ülkemizde de bor içeren ilave takviye gıdalar piyasada satılmaktadır. Ama bor ve beslenme ile sağlık konusunda belirli düzeyde bilinçli iseniz dikkatinizi çekebilir. Aksi zor sanırım. Bende yıllardır günlük bazda gıda takviyeleri kullanıyorum. İtiraf etmeliyim ki içindekiler kısmında bakmadığım tek şey onca yıldır “bor” oldu! Bir tahminde bulunayım bakayım… Sizde bu konuda benim yaşadıklarımı yaşıyorsunuzdur değil mi?

Ülkemiz bor kaynağı bakımından zengin olmasına rağmen topraklarımızın her yerinde homojen oranda bor yoktur. Toprakta yeterli miktarda olmadığı için beslenme döngüsü içinde bitkilere, oradan hayvanlara ve insanlara aktarımı ile vücuda alımı yeterli olmamaktadır. Aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere biz insanlar hücresel anlamda beslenemiyor ancak karnımızı doyurabiliyoruz. Tabloda yedi adet besin öğesinin 1985-1996-2002 besin değerleri yer almaktadır. Maalesef algoritmamdan dolayı mı nedir bilmiyorum ancak bu tarihe kadar bilgiye ulaşabildim. Şuan 2022 Mart ayının son haftasındayız. 1985 yılı ile 2002 yılı arasında bile büyük oranda besinlerin değer kaybına uğradığı açık ve net görülmektedir. Ve değerlerin gidişatına bakıldığında sağlıklı beslenemediğimiz açıktır.

Besin değerleri tablosu

Bor başlıca hurma, üzüm, şeftali elma, avokado gibi meyve ve sebzelerde zengindir. Sağlıklı bir vücudun ihtiyacı olan bor ancak bor içeren besinlerin sıkça tüketilmesiyle sağlanabilir. Maalesef günümüzde toprağın işleniş şeklinden ötürü bu imkansız gibi bir şeydir. Bizler, besinlerle birlikte ihtiyacımız olan borun yalnızca 1-2 mg’ını aldığımızı sanmaktayız! Türkiye’de özellikle Karadeniz ve diğer bölgelerde şebeke sularında bor miktarının yüksek olmasına rağmen hazır içme suları kullanımının artması, bor alımını kontrollü olarak azaltmıştır.

Bedeninize, zihninize, algınıza ve dünyanıza iyi bakın. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere… Hoşça kalın.

Bu yazıyı paylaş

Son gönderiler

Popüler Kategoriler

2 YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son yorumlar