Borun Bilinmeyen Tarihçesi

-

Bor canlı beslenmesinde muhakkak gerekli, yarı iletken ve a metal olan bir mikro besin elementidir. “Bor madem sağlığımız için bu denli önemli!” Peki bor hayatımıza nasıl ve ne şekilde girdi? Borun bilinmeyen tarihçesini merak edenler borun sağlık için yüzyıllardır kullanıldığını biliyor muydunuz?

“Bor İçilir Mi?”, “Bor Zehir Mi, Nimet Mi?” başlıklı yazılarımda deneyimlerimden bahsetmiştim. Okuyanlar bilir. Okumayanların ise okuyacağına eminim, çünkü okumazlarsa bu mucize eser besinin nimetlerinden faydalanamayacaklar. Faydalanmak ve okumak için tıklayın. Okuyanlar bir daha göz atabilir çünkü gözden kaçırdıkları olabilir.

Stratejik Öneme Sahip Olan Bor ve Tarihçesi

Stratejik öneme sahip olan bor ve tarihçesi konulu başlık sizi korkutmasın. Üstelik sandığınız gibi bir tarih yazısı olmayacak. Haydi başlıyoruz!

Dünya bor rezervlerinin %73’üne sahip olan tek ülke Türkiye’dir.

İlkokuldan bu yana Türkiye’nin coğrafi konumu itibariyle ne kadar önemli olduğunu hatırlarsak konuyu daha iyi anlayacağımıza eminim. Sonuçta “Tarih bilmeyen diplomat, pusuladan anlamayan kaptana benzer; her ikisinin de karaya oturma tehlikesi vardır,” diyen Ahmet Cevdet Paşa’nın sözü ile borun bilinmeyen tarihçesine göz atalım.

“Aaaaa! Ben buraya sağlıkta boru anlamaya geldim,” diyebilirsiniz. Evet çok haklısınız. “anneponti tarih dersi veriyor! Eyvah kaçalım” diyebilirsiniz! “Ne alaka!” Diyebilirsiniz. Çok haklısınız ama durun! Bor’a “böcek ilacı” diye bakmamızın bir nedeni bunları bilmediğimiz içindir. Devam edelim o halde…

Bor madeni çok eski zamanlardan beri bilinen ve kullanılan önemli bir madendir:

  • Bor tuzları yaklaşık 4000 yıl önce ilk kez Tibet’de bulunmuştur.
  • Tarihte boru ilk kez M.Ö. 2000 yılında Babilliler altın elde etmek için kullanmışlardır. Ve can alıcı nokta işte karşınızda!
  • 875 yılında ise Araplar ilk kez bor tuzlarından ilaç elde edip, bor ile tedavi etmişlerdir. Bu bilgi tek başına bile yeterli bence. İki soru aklıma geliyor. Ya tarihte, geçmişte yaşayanlar yüksek ilime sahipti, biz bilmiyoruz. Ya da tarih bize; yazılarak öğretilmiş bir metinden ibaret.

Karar sizin! O yıllarda bile borun sağlığa etkisi bulunmuş. Ne hikmetse boru hala tartışıyor olmak ve kullanım alanları arasında sağlığa en sonda yer vermek akla zarar. Tüm dünyadaki insanların “her şeyin başı sağlık” dediğini duyar gibiyim. Bor’un kullanım alanlarının en başında “sağlık” olmalı. Oysaki en alt sıralamada yer aldığını görmek üstün yaradılışla donatılmış insan hayatını en son sıraya atmak demek. “Neden peki?” Diye soru sorduruyor insana. Bor ve sağlık konusunda son yıllarda bir çok araştırma yapılmış ise de; insanların kafasındaki yerleşmiş “temizlik malzemesi o, içilmez” “böcek ilacı o, içilmez” döngüsünden acilen çıkmak gerekli. İnsanlardaki “öğrenilmiş çaresizlik midir” nedir bilinmez, bilinç farkındalığı acilen oluşturulmalı. Kamu spotlarında bile “Bor Varsa Hastalık Yok” diye yer almalı. Peki ama niye böyle değil? Bir avuç insan rastgele okuyup duyacakta sağlığına kavuşacak… Kaderinizi kendiniz belirleyin. Sizin hayatınızla ilgili kararları sadece siz verebilirsiniz. Bor’dan üretilen deterjanların bile reklamlarının olmaması çamaşırlar kururken etrafa yaydıkları oksijen olabilir mi? Bunların altında başka şeylerin olduğunu düşünüyorum.

Sevgili okuyucum senin mutlaka görüşlerin vardır. Görüşlerini yorum kısmına yazarsan çok sevinirim. Keza bazen hiç okunmuyor muyum diye de düşünmüyor değilim. Olsun ileride denk geleceğimize eminim 🙂

Devam edelim… Tarih önemli! Tibet göllerinin sığ kesimlerinden çıkarılan bor tuzları, Himalayalar üzerinden Hindistan’a ve oradan da Mezopotamya’ya uzanan yollar kullanılarak gönderilmiştir.

  • Bor madeninin Avrupa’ya ise Tibet’ten Marko Polo tarafından 13.yüzyılda getirildiği tahmin edilmektedir. Tarihte Marko Polo her taşın altından çıkıyor! Burada da karşımıza çıktı. Bor adının Arapça Buraq veya Farsça Burah kelimesinden geldiği düşünülmektedir.
Marko Polo
  • Bitkilerde bor olduğu ilk olarak 1857 yılında, Maesa picta (çiçekli bir bitki cinsi) tohumlarında tespit edilmiştir.
  • 1865 yılında Türkiye’ de ilk bor madenciliği başlamıştır. Ve geçmiş geleceğin aynasıdır! Aşağıya dikkat lütfen,
  • Bakın 1870 yılında bor, gıda sanayinde boraks ve borik asit şekli ile gıdaları korumak için kullanılmıştır. Bu arada E 284 ve E 285 kodlarının borik asit ve boraksa ait olduğunu biliyor muydunuz? Dediğim gibi normal bir tarih değil bizimkisi. Bilmediğimiz çok şey var. Ve öğrenmenin yaşı yok!
  • 1923 yılında borun bitkilerin büyüme ve gelişmesi için esansiyel bir element olduğu kanıtlanmıştır. Besin döngüsü içinde insanların önemli bir yere sahip olması ve borla yetişen ürünleri yediğini (şimdilik) düşünerek zararlı olmadığını bu noktada da anlamış olduk.
  • 1950 yılında ise bor nötron yakalama tedavisi, kanser hastalarında uygulanmaya başlamıştır. Şu an bunu kaç kişi biliyor peki?
  • 1987 Bor takviyesi ile ilgili ilk klinik araştırma yapılmıştır.
  • 2003 Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN) kurulmuştur.
  • 2003 Bor içeren bir ilaç olan Bortezomib’in Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (Food and Drug Administration, FDA) tarafından multiple myelomda (plazma hücrelerinin kanseridir) kullanılması onaylanmıştır.

Bedeninize, zihninize, algınıza ve dünyanıza iyi bakın. Haftaya bir sonraki yazımda görüşmek üzere… Hoşça kalın.

Bu yazıyı paylaş

Son gönderiler

Popüler Kategoriler

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

4 YORUMLAR

    • 2012 yılında “Yılın Düşünce Adamı” seçilen, bir çok değerli kitaba imzasını atmış, en son Asil Kan kitabı ile “Ezber Bozan” araştırmacı yazar, Uzm.Psikolog Kazım Yurdakul siteme gelmiş, hoş gelmiş. Onore oldum. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Son yorumlar