Bor İçilir Mi?

Bor içilir mi? Eee bor bu! İçilir valla! İçiyoruz da… “Bor, canlı beslenmesinde muhakkak gerekli bir mikro besin elementtir.” Bunu öğrendiğim an dünyada bor kullananların da bir haliyle çok olduğunu araştırınca bende kullanmaya karar verdim. Eğer bor hakkında araştırma yapmasaydım sanırım bende sizin gibi, gözlerim fal taşı gibi açılmış, şaşkın bir ifadeyle “Nasıl yani?” Diye aklımda binbir soruyla, yazıyı okumaya devam ederdim. Benim ilk hallerimi yaşadığınıza eminim. Şimdi gelelim boru neden kullanmaya karar verdiğime.

“Bor bitki ve insanlar için esans bir mikro elementtir,” demiştik. Bor, bitkilerce topraktan alınmakta ve gıda zinciri ile insanlara geçmektedir. İnsan sağlığı açısından borun ana kaynağını bitkisel ürünler oluşturur. Bor açısından en zengin gıdalar kabuklu meyveler, baklagiller, meyve sebzelerdir. Elma, vişne, üzüm, fındık, ceviz, fasulye, pancar, biber ve baklagillerde yüksek oranlarda; tahıllarda, patates ve çiçekte az miktarda olduğu tespit edilmiştir. Önemli bir bor kaynağı olan erik kurusunun (prunus domestica) 100 gramı, vücudun günlük ihtiyacı olan 2-3 mg boru karşılar (Crit Rev Food Science Nutrient, 2001). Süt ve ürünleri düşük düzeyde bor içermelerine karşın beslenmede ağırlıklı olarak yer aldıkları için bor alımına önemli düzeyde katkı sağlamaktadırlar (Velioğlu ve Şimşek, 2003). Tablet şeklinde bor alındığında küçüklerin öğrenme yetenekleri ve okul becerilerinin arttığı, sportif performans ve atletik yapının geliştiği tespit edilmiştir. Bor madeninin prostat kanserini önlediği yönünde olumlu sonuçlar da bulunmuştur. Bor sağlık alanında göz iltihaplarında sterilizasyon gereci, bazı merhemlerin yapımı, nükleer tıpta borla nötron aranmasında (Boron Neutron Capture Therapy), kanser tedavisinde kullanılmaktadır. (Müezzinoğlu, 2008) Ca, Mg ve Vitamin B2 içeren vitamin ve minerallerle dengeli şekilde alınırsa borun olumlu etkisi üst seviyelere çıkar.

Günlük Bor Alımı Ne Olmalı?

Dünya Sağlık Örgütü yetişkin sağlıklı bir insanın beslenme yoluyla günde 1-13 mg bor alabileceğini kararlaştırmıştır (Cantürk, 2002). Ancak daha sonra günde 70 kg’lık bir yetişkin için 28 mg olarak değiştirmiştir. Avrupa Birliği ise bor için tolere edilebilir üst alım limitini çocukların vücut yüzey alanını göz önüne alarak 1-3 yaş için 3 mg/gün, 4-6 yaş için 4 mg/gün, 7-10 yaş için 5 mg/gün, 11-14 yaş için 7 mg/gün ve 15-17 yaş için de 9 mg/gün olarak belirtmiştir (EFSA-European Food Safety Authority , Journal 2004). Bor canlıların yaşamlarında muhakkak gerekli bir besin elementidir. Bor mineralleri ve türevlerinin kendilerine özgü birçok özellikleri bunların yerlerinin doldurulmasını olanaksız kılacak niteliktedir (Göncü, 1982).

Bor elementinin bunca faydası varken ilk yazımda da dediğim gibi tek cümle ile bahsedilecek bir element olamazdı. Çocuklarımıza mutlaka böyle bir zenginliğe sahip olduğumuzu anlatmak zorundayız. Ve beklenen an…

Bor İçmeye Karar Verdim!

Kızımın evde slime yapmak üzere babasına vermiş olduğu malzeme listesi içerisinde boraks olması… Babasının kocaman bir poşet boraks alması… Benim Fen Bilimleri dersi notlarına takılmam… Enteresan… Bilemiyorum… Hepsinin peşpeşe olması belki de sağlıklı yaşama özen gösteren bizler için bir eksikliğin geç kalınmış olsa da telafisini içeriyordu. Sonuç itibariyle besin zincirinde olan bir eksiklik ya da fazlalık bütün sistemi alt üst etmeye yeter de artar. Öyle değil mi? Uzun lafın kısası evde slime yapmak için almış olduğumuz boraks vardı. Ekim 2021 itibariyle denemeye karar verdim. Korktum mu? Başta evet. Çünkü temizlik malzemesi olarak beyinlere kazınmış bir maddenin içiminden bahsediyoruz. Tam bir delilik! Fakat okuduğum kaynaklarda borun vücuttan %90 oranında ilk 24 saat içerisinde idrar yoluyla atıldığı idi. Tamamı ise 1-2 gün içinde vücuttan atılıyor. Goethe ne demişti “Yapabildiğiniz veya düşünebildiğiniz her neyse başlayın. Cesaretin dehası, kudreti ve büyüsü vardır.’’

Bor İçme Oranları Ne Olmalı?

Bir ABD çay kaşığı boraks yaklaşık 4 gram boraks içeririr. Yani ¼ çay kaşığı boraks yaklaşık 1 gram boraks içerir. Bir gram boraks 11,3 bordur. Yani ¼ çay kaşığı boraks yaklaşık 113 mg bor içerir. (Bu arada Amerikan US ölçü birimi 1 teaspoon(tsp) = 1 çay kaşığı ölçüsü birimi ile eşdeğerdir.)

1/8 çay kaşığı oranında boraksı 1 litrelik ölçü kabının içinde bir miktar sıcak su ile erittim. Üzerine içme suyu ilave ettim. Boraks karışımına yarım çay kaşığı İngiliz karbonatı ekledim. Edindiğim bilgiler hep bu yönde idi. Birkaç damla limon boraks içimini madenli su tadı vererek kolaylaştırıyor. Aksi halde tadı biraz değişik oluyor. İngiliz karbonatının kullanımına daha sonra ayrıntılı bir şekilde yer vermeyi düşünüyorum. Ancak şunu belirtmekte yarar var ki pH seviyesi ve vücudun alkali düzeyi için aktif rolü büyük. Fakat katacağınız İngiliz karbonatı ve limonun özellikle tansiyon hastalarında tansiyonu yükseltme ve/veya düşürme etkisi göz ardı edilmemelidir. Benim bu yönde kronik bir rahatsızlığım olmadığı için kullanmakta mahsur görmedim. Bir haftalık kullanımdan sonra eşim baktı ki ben hala yaşıyorum! O da bana katıldı. Daha sonra borik asit ile devam kararı aldık.

Hala günlük olarak 1 su bardağı içine erkekler için 1/4 ve bayanlar için 1/8 oranında borik asit kullanımına devam etmekteyiz. Keza çocuklarıma da 1/8 oranında bir bardak hazırlayıp içebildikleri kadar vermekteyim. Bor alımını içeriden bu şekilde sağlarken gözlere etkisini yine yaptığım araştırmalarda ve deneyimlerden okuduklarıma göre denemek istedim. Göz damlası tarifini satın almak için bloguma üye olup, İletişim sayfamdan bağlantıya geçebilirsiniz! Göz damlası hazırladığım kabı önce bir miktar borik asitle kaynatarak sterilize ettim. Daha sonra bir litre suya 3 çay kaşığı borik asit katıp, kaynatarak soğuyunca kullanmak şartıyla göz damlası hazırladım. Göz damlasını da cam bir kavanoza boşalttım. Cam damlalık evde olduğu için kullanırken sıkıntı yaşamadık. Karışımı aile boyu kullanmaya başladık. İlk etapta her iki göze de birer damla şeklinde uyguladım. Hiçbir sıkıntı olmadı, yanma da yapmadı. Sonraki uygulamada sabah-akşam şeklinde her iki göze de birer damla olarak devam ettim. Sadece göz için değil yüz için ufak tefek çocuklarda oluşan yara berelerde dahil olmak üzere pek çok şeyde kullanmaktayım. 47 yaşında olduğuma inanamasam da! Evet öyleyim! İlerleyen yaştan dolayı bu yıl 0.75 gözlük verildi. Gözlüğü almama rağmen gözlüğü takmayı bıraktım. O derece bana iyi geldi diyebilirim. Kızım ise 9 yaşında ve 4 sağ-sol astigmat ve 3.75–3,25 sol-sağ miyop. 7 yaşından bu yana her 6 ayda bir yeni gözlük camı alırdık. Ocak 2022 de ilk defa yapımı bile bir hafta süren gözlük camına gerek kalmadı! Şükür…

Ayrıca tüm dünyada yaşanan pandemi nedeni ile herkes gibi yoğun stres altında günler geçirenlerdenim. Geceler boyu bu hastalık nedir? Ne değildir? Diye uykusuz ve okumalarla geçen günler ve aylar içinde sırtımda neredeyse kronikleşen bir dizi ağrılar oluşmuştu. Boraks ve borik asit kullandıktan bir-iki ay içinde birden bire bu ağrılar gitti. Sanki sihirli bir değnek ile biri dokundu ve her şey güzelleşti hayatımda. Ortalama ağırlığım 52 kg olup bu süreçte 54,5 kg olmuştum. En son 49,5 kg da kaldım. Kullanımı tokken günde bir defa olacak şekilde kullanmaya devam ediyoruz. Diş ve diş etlerine de faydasını gördük. Diş taşınız varsa küçülebilir! Annem ve babamla en son görüşmemizde ise tansiyon ve şekerlerinin normal olduğunu söylediler. Her ikisi de yüksek tansiyon ve şekerleri olan insanlardır. Hala ara ara dertlerine çare arayanları okumaktayım. Kanserle mücadelede tedavi olanlar, kan değerlerinde düzelme olanlar, tansiyon ve şeker hastalarında düzelmeler, saç bakımında, sedef hastalığında, diz ve eklem bölgelerinde kireçlenme yaşayanlar v.b… Mutlu olanları ve şifa bulanları okumak insana mutluluk veriyor. Ufak tefek görünen borun, boyundan büyük işlerini bizzat deneyimlemek bana iyi geldi. Bize diyelim haksızlık etmemek lazım. Ve her şeye şükür…

Bor asla zehir olarak tanımlanmamalı ve alınması gerekli, kullanılması gerekli bir nimet olarak hayatımızın içinde yer almak zorunda olmalıdır. Kaldı ki bulunduğunuz ildeki şebeke sularını kontrol ederseniz borun sularda da olduğunu göreceksiniz. Örneğin, ben Ankara için kontrol ettim. Sizde bulunduğunuz ildeki içme suyu kalite kontrol değerlerini kontrol edebilirsiniz. Görüleceği üzere bor miktarı DSÖ’nün belirttiği miktarlardadır. Fakat günlük alım için asla yeterli bir miktar değildir.

Gerek boraks gerekse borik asit kullananlarla ilgili bir link bırakayım. Vaktiniz varsa şimdi, vaktiniz yoksa daha sonra mutlaka bu linkte kullanan insanların deneyimlerini okuyup, geniş bir bilgiye sahip olma şansını yakalayabilirsiniz. Kısaca tıklayıp burada kaybolabilirsiniz. Ayrıca Türkiye’de kullananlara ulaşmak için ve adreslerine bir göz atabilirsiniz.

Her zaman dediğim gibi sahip olduğunuz bedeninize, zihninize, algınıza ve dünyanıza iyi bakın. Borlu kalın! Borda kalın ve haftaya bir sonraki yazımda görüşmek üzere Hoşçakalın!..